7 Haziran 2019 Cuma

Addison Hastalığı


Böbrek üstü bezi kabuk bölümünde steroid (kortizon) yapımının azalmasıyla/durmasıyla ve kortikotropin (ACTH) artışı ile ortaya çıkan bir hastalık olup ilk kez İngiliz hekim Thomas Addison (1793-1860) tarafından tanımlanmıştır. Enfeksiyonla birleşirse kollapsa (çevresel damarların genişleyip burada kanın toplanmasıyla oluşan ağır bir çöküntü tablosuna) neden olabilir.





Phaidon BTA
https://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-addison-hastaliginda-laboratuvar-tani-yontemleri-ve-ayirici-tani-53565.html


Kohezyon

Bir maddenin farklı bölümlerinin bir arada durma konusunda gösterdiği eğilimdir. Bunun nedeni, moleküller arasında etki eden kuvvetlerdir: Bir molekül kendisine yakın olanı iter, ancak kendisinden daha uzakta olan başka bir molekülü çeker. Bu ikisinin arasında, molekülleri birbirinden ayırmak ya da onları birbirine yaklaştırmak için iş yapılmasını gerektiren bir konum vardır. Bu durum hem kohezyona (aynı cins moleküller arasındaki çekim kuvveti)  hem de adezyona (farklı cins maddeler arasındaki çekim kuvveti) yol açar. Kohezyon katı maddelerde en büyük, sıvılarda daha küçük, gazlarda ise en küçüktür. Adezyon yapışmadır; birbirine benzemeyen maddelerden yapılmış olan ve birbirine değen yüzeyler arasındaki (zamkla tahta ya da su ile cam gibi) birbirini çekme kuvvetidir.
Katı bir yüzeye değen bir sıvı, eğer Adezyon kuvveti, sıvının içindeki kohezyon (moleküller arası çekim) kuvvetinden büyükse, onu ıslatır.









Phaidon Bilim ve Teknoloji Ansiklopedisi

Kobol ( Cobol)

Common Business-Orientated Language, öncelikle iş hayatında kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Teknik öğrenim görmemiş kişiler tarafından kolaylıkla öğrenilebilme ve kullanılabilme özelliğine sahiptir.











Phaidon: Bilim ve Teknoloji Ansiklopedisi

1 Haziran 2019 Cumartesi

Modern Bilim'in Doğuşu

Bilim tarihinde, yaklaşık olarak 2000 yıl süren dogmatik bilim anlayışı, 17. yüzyılda modern bilimin doğuşuna dek, varlığını korumuştur. Yani, modern bilim çağına dek doğa filozofları arasında Aristoteles kozmolojisi geçerliliğini korumuş, gökyüzünün, eksiksiz, kusursuz ve değişmez olduğuna inanılmıştır. Bu bağlamda, değişmekte olan şeylerin, Evrenin merkezi olduğu düşünülen Yer’de meydana geldiği ve Dünya’daki fizik yasalarının, Göktekilerden ayrı olduğu düşünülmüştür. Galilei’nin hareketin ve değişimin nedensel etkilerini araştırdığı deneysel ve matematiksel çalışmaları, bilim tarihinde Aristotelesçi anlayışın aşılmasında en önemli kilometre taşlarından birisi olmuştur. Galilei, gerçeğe mantık yoluyla ulaşılabileceğini ve mantıksal ilişki örüntülerinin doğadaki olaylara uygulanarak, doğadaki değişimin ve oluşun akla uygun olarak açıklanabileceğini düşünmüştür. Bu görüş, klasik Platonculuk’u yeniden canlandırmıştır. Galilei, Aristoteles’in görüşlerine karşı çıkmış ve şu ifadeleri kullanmıştır: “Aristoteles yaşasa ve teleskop aracılığıyla ortaya çıkarılan görüntüleri görseydi, duyuların tanıklığına her zaman itibar etmiş olan bu büyük filozof, görüşlerini derhal değiştirirdi.”



Görsel:https://www.ekopangea.com/2017/09/04/galileo-galileinin-jupiterin-dort-uydusunu-kesfi/

Susmak