... Bu uzun ve acıklı öyküyü dinleyen Utnapiştim dedi:" Ey Gılgamış, niye abartıyorsun kederlerini?Karşılaştırabilir misin kendini bir alıkla?Tanrıların ve insanların teninden yaratıldın sen.Tanrılar sana kendi yeteneklerini verdiler,babanmış, ananmış gibi davrandılar sana.Doğduğun gün sana bir taç ve taht armağan ettiler.Geyik pisliği verdiler alıklara tereyağı yerine,bayat ekmeğin kabuğunu verdilertanrıların besini olan ekmek yerine.Görkemli giysiler yerine paçavralar giydirdiler onlara,ip verdiler süslü kemer yerine, bellerine bağlasınlar diye.Bilmez alıklar iyi ile kötüyü ayırt etmesini,hepsi yoksundur akıldan, sağduyudan.Düşün bunları ey Gılgamış,düşün ki göresin, her yaptığın,bir gün daha yaklaştırıyor senianındaki yazgının kaçınılmaz sonuna.Ne geçti eline bunca çabadan sonraüzüntü ve yorgunluktan başka?Geceleri ay gökyüzünü aşar bir uçtan bir uca,tanrılar izler bizi yukarılardan, hiç uyumadan,çünkü uyumayı bilmez ve ölümsüzdür onlar.Böyle kurulmuştur dünyanın düzeni,en eski zamanlardan beri.Bilgin Adalı, Gılgamış Destanı, s. 73-74.
5 Mart 2019 Salı
Çok tanrılı günlerde: Utnapiştim'den Gılgamış'a öğütler
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Zühal ismini herkes bilir. Zühal, Satürn demektir. Güneş Sistemi'nde yer alan gezegenler içerisinde Satürn, büyüklük açısından Jüpiter&...
-
Menkent [Theta Centauri (θ Cen, θ Centauri)] Güney takımyıldızı Centaurus (Erboğa)'nın bir yıldızıdır. Arapça ismi olan ألقنتوس Al ma...
-
Olmayana ergi; matematikte ve doğa bilimlerinde, hatta sosyal bilimlerde ve teolojik meselelerde ispatlı olarak çözülmesi zor problemleri t...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder