Osmanlılar'da, 16. yüzyıldan itibaren çay yaprağına rastlanmıştır. Ancak çay bu dönemlerde çok az kişi tarafından ve ıtriyat (koku malzemesi) olarak kullanılmıştır. 1839'da Tanzimat'ın ilanından sonra başlayan dönemde ise çay, yavaş yavaş kahvaltılarda boy göstermeye başlamıştır. Çay tarımı ise Sultan İkinci Abdülhamid döneminde başlamıştır. İkinci Abdülhamid döneminde tarımda bir yandan asırlardır ekilen ürünlerin rekoltesi artırılmaya çalışılmış, diğer taraftan ise Osmanlı topraklarında bulunmayan ürünler yetiştirilmeye çalışılmıştır. Çay da bu ürünlerden biri olmuştur. Uzakdoğu'dan ithal edilen çay tohum ve fidanları, İstanbul, Bursa ve Selanik gibi yerlerde tarlalara ekilerek yetiştirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, Kemalettin Kuzucu'nun araştırmalarına göre 1878'de, Hopa'da ve Arhavi'de çay ekimi başarılı olmuştur. Çalışmak için Rusya'ya giden yöre erkekleri, oradan getirdikleri çay fidanlarını evlerinin bahçelerine ekmişlerdir. Nice sultanlar ve padişahlar çay bile içemeden hayata veda etmişlerdir. 2. Abdülhamid ise muhtemelen Yıldız Sarayı'ndan, Dolmabahçe'yi ve yakamozlu sahilleri izlerken çayını yudumlamıştır.
Zühal ismini herkes bilir. Zühal, Satürn demektir. Güneş Sistemi'nde yer alan gezegenler içerisinde Satürn, büyüklük açısından Jüpiter&...
Menkent [Theta Centauri (θ Cen, θ Centauri)] Güney takımyıldızı Centaurus (Erboğa)'nın bir yıldızıdır. Arapça ismi olan ألقنتوس Al ma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder