10 Ocak 2019 Perşembe

Johann Gottlieb Fichte



Fichte (1762-1814), insan kişiliğini temel gerçeklik olarak kabul eder ve varoluşu ego ile ilişkilendirir. Kant'ın idealizmi ile Hegel'in diyalektiği arasındaki geçiş sürecini temsil eder. Felsefedeki temel çıkış noktası ise kendi özgürlük anlayışıdır.

Ona göre;
- İrade ya da ben, temel gerçeklik olup 'ben ya da irade' dışında her şey ölü ve pasif bir varoluştur.
- Egonun faaliyeti , kendi kendisini belirleyen tinsel bir gerçekliktir.
- İradenin kendisi; yaşam ve akıl, bilgi ve eylem ilkesidir. İrade, her türlü ilerleme ve uygarlığın harekete geçirici gücüdür.
- Bir şeyi bilmek, önce onu görmek, sonra onu başkalarından ayırt etmek ve en sonunda da onu başkalarıyla birlikte tanımaktır.

Fichte, bilgiyi elde için şu mantıksal dizgeyi izler:

Obje çıkış noktası alınırsa:
Bu durumda, "objenin yanında nasıl oluyor da bir subje, bir bilinç var olabiliyor?" sorusu ile karşılaşırız. Ona göre bu soru çözümsüzdür ve insanı determinizm ve mekanizme sürükler ve bu durumda özgürlük diye bir şey olamaz.

Subje çıkış noktası alınırsa:
Bu durumda ise bilincin objeyi nasıl tasarımladığı sorusu ile karşılaşırız ve bu sorunun çözümü vardır.
Fichte'ye göre bilincin özü eylemdir. Nitekim Fichte, Kant'ın yanlış düşünme diye adlandırdığı diyalektiği kullanarak ilerler. Ona göre bilgi üç adımlı diyalektik bir hareketle oluşur:

1) İlk olarak ; "ben" kendi özünü bilmek isterse önce KENDİSİNİ BİLMESİ, DÜŞÜNMESİ gerekir.
Bu ise Fichte'ye göre bir EYLEMDİR.
2) Yine sonraki eylem ile "ben", "ben olmayanı" karşısına koymalıdır ki kendisini ayırt edebilsin. Bu "ben olmayan" da doğa ve doğanın nedenselliğidir. Bu noktada DOĞA KENDİMİZİ BİLMENİN BİR ARACI olur. Ancak Fichte'ye göre BİLMEK DEĞİL, EYLEMEK ESASTIR.
3) Bu nedenle bu noktada kalınamaz, "ben"in amacı eylemdir; yani, ÖZGÜR OLAN ÖZÜNÜ GERÇEKLEŞTİRMEK.

Fichte, bilginin dayandığı temeli, kuramsal düşüncenin birleştirici ilkesi olarak kabul eder. Fichte, Kant'a büyük hayranlık duymuş, onu görmeye gitmiş ve Versuch einer Kritik aller Offenbarung (Bütün Tanrısal İlhamların bir Eleştirisi) adlı eserini ona sunmuştur. Onun felsefi konumu; Kant, Friedrich Schelling, Hegel gibi isimlerin yanıdır. Kant sonrası Alman felsefesinin önde gelen isimlerinden biri olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Susmak